“Atların dansı” ismi altında yapılan şovlarda sahneye çıkan atların eğitim görüntüleri insanın içini acıtacak çeşitten. Zorla dans hareketlerinin öğretildiği anlarda “sözde” eğitimciler ise hâlinden epey memnun…
İçeriğe geçmeden evvel ise şunu söylemekte yarar var. Her ne kadar atların bir cümbüş aracına dönüştürülmesini onaylamasak da birtakım eğitmenler, atlara ziyan vermek yerine onlarla güçlü alakalar kurarak, sabırla bazı hareketleri öğretiyorlar.
Hareket kabiliyeti kısıtlanan atlar, kalaslar üzerinde azap görüyor.
Görüntülerin birçoğu Meksika ve Pakistan’dan karşımıza çıkıyor. Bu ülkelerdeki atların sahipleri “dans eğitimi” için atları çubuklara bağlıyor ve atlar kalaslar üzerine konuluyor. Çoklukla iki kişi atın önünde durarak sağa sola yönlendirme yaparken bir kişi de gerisinde ayaklarına sopayla yahut kırbaçla vuruyor.
Sahipleri yahut eğiticileri cet dans etmeyi öğrettiklerini sanıyorlar. Aslında atlar, yaralanmaktan korktukları için sopa yahut kırbaçlardan kaçıyorlar.
Atların başını saatlerce bağlı tutabiliyorlar.
Atların baş ve boyun hareketlerinden pek hoşlanmadıkları için atın başını çok yükseğe yahut göğsüne bağlıyorlar. Atın boyun kaslarının çok gergin olması sebebiyle de aslında sahibiyle savaşamaz hâle geliyor ve duruma mahkûm oluyor.
Atlar, nörolojik ve fizikî hasarlar alıyorlar.
Uygulanan şiddet ile bedenlerinde birçok hasar kalan atlar, sinirlerin sıkışması nedeniyle nörolojik meseleler da yaşıyorlar. Duygusal olarak travma geçirmeleri ise maalesef birçok atın maruz kaldığı durumlardan yalnızca bir tanesi.
Atların zevk için maruz kaldığı öteki görüntülerde da durum içler acısı:
Umarız ki bir gün bu kelamım ona cümbüşler son bulur ve tüm hayvanlar üzere atlar da olması gerektiği üzere doğal hayatında yaşar.
